7 Aralık 2008 Pazar





Pazar Kuponum

552 - Everton - Astonvilla 1 2.20
563 - Deportivo La Coruna - Malaga 1 1.70
564 - Mallorca - Recreativo Huelva 1 1.70
651 - Real Madrid - Sevilla 1 1.75

ORAN 11.1

6 Aralık 2008 Cumartesi



Yirmilik diş maduruyum bugünlerde aq :(( Halbuki yirmiyi geçelidee olduu baya,ne ayaktır bilemedim .

2 Aralık 2008 Salı


Tutana Kadar Devam , Durmak Yok :P

UEFA

214 - Spartak Moskova - Nijmegen 1 1.40
225- Metalisk Kharko - Olympiakos 10 Ç 1.22
231- Standart Liege - Sampdoria 02 Ç 1.47
321- Heerenveen - Braga ÜST 1.55
324- Slavia Prag - Hamburg ALT 1.60
325 - Valencia - Club Brugge 1 1.20

Toplam Oran 7.4


Dolar Torbası ve 7.4 oran .. Bu da ilginç oldu aslında :D

30 Kasım 2008 Pazar

Neler Döndü Görelim :(


Sonuçlar

265 Modena - Liverno 2 1.85 0-0

351 Nice - Grenoble 1 1.45 Ertelendi

414 Sevilla - Barcelona ÜST 1.55 0-3

454 Ç. Rize - Erciyesspor 1 1.40 4-0

542 N.Xamax - Basel 2 1.45 2-0

565 Valladolid - Mallorca 1 1.70 3-0


Hadi Livorno,sonuncu Modena'yı yenemedi anlarım italya ligidir de,Basel'e allah belanı versin demek istiyorum.

29 Kasım 2008 Cumartesi


Ulan denyolar her sene aynı hikaye aq biz kadıköyde şöyleyiz,böyleyiz..Hani nerdesiniz,pardon ses gelmiyooo ??

28 Kasım 2008 Cuma

İddaa


İddaa'dan para kaldırmak istiyorum artık ?!

İşte seçtiğim dandik maçlar :

265 Modena - Liverno 2 1.85

351 Nice - Grenoble 1 1.45

414 Sevilla - Barcelona ÜST 1.55

454 Ç. Rize - Erciyesspor 1 1.40

542 N.Xamax - Basel 2 1.45

565 Valladolid - Mallorca 1 1.70


Toplam Oran : 14.3

Not : Muzocum Cuma dışarı çıkamıcam,bakalım AZ Alkmaar napcak,kazanırsa üzülürümde üzülürüm,gider 2 oran : ) Bide Kayserispor - Trabzonspor ALT ' ı .

23 Kasım 2008 Pazar

sühanın hediyesi


Gecenlerde eskişehirden eve dönmek için her zamanki gibi gece onikiye sühadan biletimi aldım,çiçek gibi oldum,keyfim yerindeydi tabi.onbir tranvayıyla terminale geldim,acıkırım diye her zamanki tostcudan tostumu iştahla yedim . Otobusun hareket edeceği alana gectim,az da hava alıyım dedim. Her zamankinden tenhaydı,kimsecikler yoktu,çokda umrumda değildi taki saat onikiyi geçinceye kadar . Bi terslik olduğunu anladım,kaçınılmazdı zaten . Nitekim bir adamın sen süha oniki arabası yedi numarasımısın demesi normal değildi. Evet dedim . Lan oğlum sabahtır seni arıyoruz lan,nerdesin aq demesiyle kendime geldim . Adam haklıydı çünkü bilet alırken adamlara avea numaramı vermiştim . Telefona baktım, babamın bana avea kontor yerine aynı fiyatmış lan bende sana turkcell hat aldım dediği saniye gözümde canlandı. E adam aramış aramış senin otobus cartayı çekmi,gelme sakın terminale diyee ben o sıraa çay yudumlayıp keyif çıkarıyomuşum. Nerden biliyim aq diyesi geliyo tabi insanın. Neyse, demekki adama çok dokunaklı baktım ki, adam eskişehirde kalıcak yerin yok galiba,ben seni nası gönderirim kayseriye diye düşünmeye başladı. Tabi gece yarısını çoktan geçmiş,tranvaylar bitmişti. Gel dedi benle,koluma girdi. Şaşırdım,noluyo aq dedim içimden,adam acımıştı heralde bana :) . Mermerler diye bi firmanın önüne geldik,bi kayseri bileti kes dedi,kestiler,altı numara,bir arabası . Birde kalkıcakmış bu otobuste,bir saat daha var nerdeyse,durduk yere kaldık soğukta,terminalde. İğrenç bir duygu tabi,bide firma kırşehir firması . Aklıma kesin bu araba kırşehire girer ordan aktarma yapar fikirleri geliyor.Çünkü görmemişim hiç kayseride mermerler turizmi . Herneyse dedik artık. Saati bir ettik,sühaya ve kendi işgüzarlığıma söverek . Tahmin ettiğim gibi bildiğin doksan küsür model bir dörtyüzüç otobustü. Hey gidi , nerde sühanın neoplanları :) . Bindim neyse koltuğuma,altı numaraya,geçte olsa bi otobuse binip eve gitmenin rahatlığı koridor tarafı olan koltuğumun kol yaslayacağının kırık olmasıyla bir kez daha yerini allah kitap kayma isteğine yöneltti. Üstüne üstük sadece kol koyucağı değil,koltuk bildiğin kırıktı,arkaya yaslanınca yatıyor,kalkınca kalkıyordu,uyumayı boşver,arkaya yaslanılamıyacak bir durumdaydı. Vay anam vay,şansa bak şansa . Heralde hayatım film şeridi gibi geçti,ben nerde yanlış yaptım dedim,şanssız olduğumu biliyorum ama bu kadar mı lan dedirttirdi. Velhasıl ankaraya geldi . Baktım inenler oldu,hemen muavine yapıştım. Allahtan anlayışlı elemanmış da arkalarda boşalan bir sağlam koltuğa aldırttı beni. O ara sağlam sızmışım,uyandım kırşehire girmiş. Yalnız bildiğin şehrin içine girmiş,değişik bi yer zaten,anons yaptı saat o sıra yediye çeyrek vardı,yedi buçukta kalkıcaz dedi. El mahkum bekledik. Buçuk oldu kaktı,bu seferde kırşehirin şehir terminaline girdi. Az da orda bekledik. İlerde Mucur da bi yere girdi,bekledik biyerlerde,falan filan velhasıl eskişehirden kayseriye on saatte ulaştım . Servis varmı dedim var dediler,ilginç bir servismiş kendileri,sadece meydana ve hunata gidiyomuş . Dedim bu da sosu olsun yediğim .... . Meydana geldim,dolmuşa bindim,bi yarım saatte bu arada geçti . Eve girdim girmesinide isyan ettim evet isyan.. sühanın daaaa,bendeki bu şansın daaa ...

:)

15 Kasım 2008 Cumartesi

Yeniden eskişehir .. 16 - 21 Kasım

13 Kasım 2008 Perşembe


Zeki Müren'den insanı diri diri mezara sokan,tabiri cayizse adamın amına koyan kahır mektubu ... şarkısı 29 dk. dinlemeniz rica olunur , rakım nerdee laaan ..


ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

---kemanlar ve zeki baba ---

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

ne zaman iki satır yazmaya kalksam
hep sana hep seni hep bizi yazıyorum
ne zaman bir kadeh alsam elime
hep sana hep seni hep bizi içiyorum

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

elveda elveda elveda deyip bir gün
viran edip gönlümü
ayrılıp gidişinin
bu gece yıldönümü

bugün de sensiz içtim
bu akşam sensiz hiçtim
bu gece her damlayı
iki kadehe biçtim

ayrılık öyle zor ki
kimsesiz kalan bilir
gözyaşı ne demektir
her gün ağlayan bilir

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

yokluğunla başbaşa
kendimden kendimden kendimden geçiyorum
şerefe deyip şimdi
bin kahır bin kahır bin kahır içiyorum

birazdan gözlerimden
geçersin ılık ılık
nice yıllar sevgilim
mutlu olsun mutlu olsun mutlu olsun ayrılık

sevincim kederim sen
gözlerim ellerim sen
benim ne suçum var ki
sen benim kaderimsen

karıştırmış kaderim
şu gönlümün harcını
yaş döküp ödüyorum
ben bahtımın borcunu

dertliyim efkarlıyım
gönlüm yine tasada
unutmak istiyorum
kendimi bu masada

her şey yalnız senin için üzme kendini
belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın

ayrılık mı çıktı falda
sen bir yanda ben bir yanda
öyle bir aşk bu zamanda
ah belki bugün belki yarın anlayacaksın
çok sevdiğimi, ağlayacaksın

rüzgar gibi geçti yıllar
tutunacak dal kalmadı
bir an mutlu olmak için
çekilmedik dert kalmadı

senle dolu özlemlerim
dilimdedir sitemlerim
düşman çıktı sevenlerim
sığınacak dost kalmadı
sarılacak dost kalmadı

bekleyişle özleyişle
ömrüm geldi deçti böyle
gözyaşlarım döndü sele
ağlamadık gün kalmadı
yaşanacak gün kalmadı

bir yalanmış tüm gerçekler
o ümitler o dilekler
boyun büktü hep çiçekler
koklanacak gül kalmadı

bir an mutlu olmak için
yürünmedik yol kalmadı
yaşanacak gün kalmadı

her gece kederdeyim
durmadan içiyorum
sevda ektim kalbime
yalnızlık biçiyorum

alnıma dökülen beyaz saçlarımı
okşayıp dizinde yine tara ne olur
mazide kaybolan hatıraları
unutma yeniden ara ne olur

kalbin sızlayacak baksan bir bana
yine ilk günki gibi gülümse bana
dedim ki gelecek dosta düşmana
yüzümü çıkarma kara ne olur

çıkacaksın diye köşe başından
bekle bekle beklemekten usandım artık
çilemin gemisi gelmiş demirli
yükle yükle yüklemekten usandım artık

dünyayı durdurdum bakarsın diye
fallara bakardım çıkarsın diye
yolların sonunda sen varsın diye
ekle ekle eklemekten usandım artık

içimde bir ümit var geleceksin diyorum
belki çok uzaktasın bunu da biliyorum
kader kelepçesini elime vurdu felek
geleceğim demiştin ben hala bekliyorum
ben hala bekliyorum

bir şiir yazdım sana
bir şarkı yaptım sana
mutlu günüm her şeyim ah beni anlasana
masaların üstüne ismini kazıyorum
bu kahır mektubunu bin kere yazıyorum

11 Kasım 2008 Salı

kendi şiirlerimden *

tarifsiz

bakarsın ardından tarifsiz duygularla
içine akar gözyaşın ağlayamazsın
iğne yok kavri'm iplik burdada
akan kanı kendin durduramazsın

aldandın uyurken gördüğün düşe
yazılmış talihin bir siyah tele
derdini anlattın duvara , niye
söyle kavri'm elimden tutamadın mı

kendi şiirlerimden *

ansızın

yine sarılmak geldi içimden
hiç tutmadığım ellerini tutmak
soğuk teninde bahara erişmeden
benimkisi gözlerinde kaybolmak

kendi şiirlerimden *

olamamak

sesindeki gizli şifa
görmek isterdim
yüzünü
bir kere daha

senli benli olmak
dizlerinde mehtapta
savaşmadan uyanmak

10 Kasım 2008 Pazartesi



MUSTAFA KEMAL

dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa'm mustafa kemal'im

diz dövdüm
gözlerim şavkı aktı sakarya'nın suyuna
sakarya'nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara'dan uçan kuşlar
kemal'im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa'm mustafa kemal'im

nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
şol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay'ı kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa'm mustafa kemal'im


karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru
yattığı yer nur olsun mustafa kemal
ben ölümden korkmam diyor
korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
değirmen döndü dolandı yıllar oldu
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
o bize öğretmedi kazan kaldırmasını
günahı vebali öğretenin boynuna
erdirip oldurana ana avrat sövmesini
yüreğim kırıldı kanım kurudu
var git karadeniz var git başımdan
mızıka çalındı düğün mü sandın
bir yol koyup gideni gelir mi sandın
mustafa'm mustafa kemal'im

ankara'nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkârım
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesi'nde rasattepe'de
bir akça şahan gezer dolanır
yaşın yaşın mezarını aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa'm mustafa kemal'im







Attila İLHAN


Ruhun şad olsun !


Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Ne kadar acı olsa
Ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi gecelerimizi
0 günlerce gecelerce sevişmelerimizi

Her kederin tesellisi bulunur
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler gelir geçer
Yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir

Her şeyi evet her şeyi, her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı, satır satırına
Kalırsa da içimde bir derin sızı kalır
Kalırsa da içimde bir derin sızı kalır

Herşey kötüye giderken,dokuz haftada 13 puan toplamışken,şampiyonlar liginden elenmeyi garantilemişken,galatasarayı yenmek hemde oynamadan yenmek çok güzel birşey : )

21 Ekim 2008 Salı

















Uçurtmaa kopalııı baya olduuu,kafadakii tahtaa gibi bişiyy,doğduğunda yıkanırken ebenin elinden düşmek gibi bişiy.